Akbank Sanat Galerisi 25 Şubat'a kadar Michael Snow sergisine ev sahipliği yapıyor.
Deneysel sinemanın İstanbul'da ne kadar az bilindiği düşünülürse Michael Snow'un ufak bir sergisinin İstanbul'a uğraması yılın sinema olayı sayılabilir. Gerçi sergide deneysel sinemadan ziyade enstalasyona kayan işler var. Ama işlerden bir tanesinde Snow şöyle bir cümle okutuyor bize(aklımda kaldığı kadarıyla): ''Ortalama galeri izleyicisinin ortalama bir galeride duvara yansıtılmış bir işi izleme süresi 10 saniyedir. 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10. Biz şimdi aramızda bir anlaşma yapıp bunu bozalım.''
Sinema hissinden %100 kopuş sözkonusu değil. Örneğin alt kattaki dört duvara yasıtılmış piyanoların olduğu oda, korkutucu bir özgürlük hissi vadediyor: Kurgusunu(ki buna ses kurgusu da dahil) izleyicinin yaptığı bir çeşit soyut film. Yorumu izleyiciye bırakılmış bir ham malzeme. Sanki Snow önünüze bu malzemeleri atıyor ve ''hadi bakalım, oyna şimdi, canın nasıl oynamak isterse'' diyor. Kaosla(ya da özgürlük denilen şeyle) sizi tek başınıza bırakıyor. O nedenle hem kozmik, hem de oldukça kişisel bir deneyim. Üst kattaki ''That/Cela/Dat'' hem bir monolog, hem bir diyalog, hem de(odada birden fazla kişi olduğu anda) toplu halde yaşanan bir deneyim. Sanat eseri mi sizle konuşuyor, siz mi sanat eseriyle konuşuyorsunuz belli değil. Michael Snow belli ki bu tarz anlam kaymalarından çıkan gerilim ve mizaha bayılıyor . ''SSHTOORRTY'' adlı işini ''a moving picture about a moving picture'' olarak tanımlaması belki de tüm sergideki mizah duygusunun doruk noktası.
Sergide dinleyebileceğiniz Michael Snow imzalı müzikler de var: ''W in the D'' adlı dakikalarca süren bir ıslık doğaçlamasının en ilginç taraflarından biri hiç kurgulanmamış ya da dijital bir süreçten geçirilmemiş olması. Kendi başına zaten heyecan verici bu müziksel deneyime paralel olarak, Snow fiziksel olarak kendini sınıyor. Islıklar arasında nefes alıp vermek zorunda oluşunu deneyimlemek kelimelerle anlatılamayacak kadar sarsıcı bir deneyim. Benim için Snow'u Snow yapan şeyin özeti burada yatıyor: Kavramsal olanı inanılmaz ruhi bir boyutta yapması…ya da tam tersi.
Sergiye ilgili ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
1 yorum:
Blogunuz çok güzel. Kış Bahçesi olarak tüm paylaşımlarınıza teşekkür ederiz.
Yorum Gönder